Çalışan Bağlılığı ile İlgili 7 Şaşırtıcı İstatistik

İstatistiklere göre, şirketler için gün geçtikçe daha önemli hale gelen çalışan bağlılığı, yapılan tüm çabalara, çalışmalara rağmen %35’lerin altında kalıyor. Şirketler, işyerlerindeki çalışan bağlılığını geliştirmek için her yıl 100 milyar dolardan fazla harcama yapıyor. İşverenlerin, bağlı olmayan çalışanların, şirketlerin başarısında ne kadar ciddi bir rol oynadığını anlamaları ve buna göre bir strateji geliştirip, çalışan sadakat programı kullanmaları çok önemli. Yapılan araştırmalar sonucunda elde edilen birbirinden şaşırtıcı istatistikler de çalışan bağlılığı kavramının bir şirket için ne kadar gerekli olduğunu gözler önüne seriyor.

  1. İşverenlerin 10’da 3’ünden daha azı çalışan bağlılığı stratejisine sahip!

İşverenlerin sadece %25’inin işyerinde bir bağlılık stratejisine sahip olduğunu söyleyen araştırma, şirketlerin çoğunun çalışan bağlılığı konusunda önlem almadığını ve çözüm üretmediğini gösteriyor. Bağlılık bir gecede gerçekleşecek bir şey olmadığından, şirket hedeflerini tanımlayan bir strateji ve işyerlerindeki bağlılığı geliştirecek teknikler geliştirilmeli ve çalışan sadakat programı kullanılmalı ki sonuçlar uzun vadede kendini göstermeye başlasın.

2. Çalışanların yalnızca %30’u şirketle birlikte büyümeye teşvik edildiğini hissediyor!

Günümüz çalışanlarının özellikle de milenyum ve Z kuşağının en çok önem verdiği noktalardan biri kariyer gelişimi ve ilerleme… İnsanların yeni iş fırsatları aramasının başında kariyer gelişimi yer aldığından çalışanları işyerinde tutabilmek için kendilerini geliştirebilecekleri fırsatlar yaratmalısınız. Buna rağmen Gallup’un yaptığı araştırmaya göre çalışanların sadece 3’te 1’i işverenlerinin şirket içerisindeki gelişmeleri konusunda endişeli olduklarını düşündüğünü gösteriyor.

Şirketler çalışan bağlılığı oranını yükseltmek, işten ayrılma oranını düşürmek ve verimlilik oranını arttırmak istiyorlarsa mutlaka iyi bir çalışan geliştirme programı kullanmalı. Bu program çalışanlar tarafından ne kadar şeffaf, tarafsız ve adil olarak algılanırsa sonuç o kadar etkili olur. Aksi takdirde ters tepki yaratabilir ve çalışanların başka yerlerde iş aramasına neden olabilir.

3. Çalışanların %75’i şirket yüzünden değil patronu yüzünden işten ayrılıyor

Gallup’un Amerika’da 1 milyon çalışan üzerinde yaptığı araştırmaya göre çalışanların %75’inin işten çıkmasının sebebi şirket değil yöneticiler! Şirketler açısından bir uyarı niteliğinde olan bu sonuç, çalışan bağlılığı stratejisinin en üstten başlaması ve aşağıya doğru adım adım gitmesi gerektiğini gösteriyor. Ancak bu şekilde, şirketin tüm seviyelerini kapsayan bir çalışma yapıldığında bağlılık yükseltilebilir ve yöneticilerin olumsuz etkisi azaltılabilir.

4. Daha yüksek bağlılık seviyesine sahip olan şirketler %21 daha fazla kâr elde ediyor

Yine Gallup tarafından yapılan son araştırmalardan birine göre çalışan bağlılığı ile şirket kârı arasındaki bağlantı açık bir şekilde görülüyor. Şirkete bağlı çalışanlar, daha üretken ve verici olduğundan, müşterilerin ihtiyaçlarına daha fazla dikkat ettiğinden, şirketin süreçlerine, standartlarına, sistemine daha fazla uyum gösterdiğinden şirket kârında daha fazla rol oynamaları da çok mantıklı. Çalışan bağlılığı yüksek olduğunda elde edilen verimlilik, çıkan işin kalitesi ve iş yerindeki moral çok daha yüksek olur.

5. Çalışanların sadece %11’i her hafta düzenli olarak tanınıyor

İş yerinden ayrılma ile tanınma eksikliği arasında doğrudan bir ilişki olduğundan, çalışanların gösterdikleri başarıları, emekleri düzenli şekilde tanımalısınız. Bu olmadığında en iyi çalışanlarınızı bile kaybetmeniz mümkün! Şirket içi sosyal bir platform kurulduğunda gerçek zamanlı tanıma yapılmasını kolaylaştırabilir, düzene sokabilir, daha verimli ve etkili sonuçlar alabilirsiniz.

6. Çalışanların işten ayrılmasının zararı yılda 450 milyar doları aşıyor

Gallup’un 2017 yılında çalışan bağlılığı üzerine yaptırmış olduğu araştırmada işten ayrılan çalışanların ülkeye maliyetinin her yıl 450 ila 550 milyar dolar arasında olduğu tespit ediliyor. Amerika’da yapılan araştırma, memnuniyetsiz ve mutsuz çalışanların şirketlere nasıl büyük bir maddi zarar verebildiğini gözler önüne seriyor. İşten ayrılma oranının yüksekliği aynı zamanda şirket içerisinde düşük verimliliğe, düşük çalışma kalitesine ve devamsızlığa yol açtığından bunun önüne geçmek için mutlaka çalışan sadakati programı kullanılmalı.

7. Çalışanların %21’i işverenlerinin asla geri bildirim istemediklerini söylüyor

Hiç kimsenin sizi dinlemediği, fikirlerinizi söyleyemediğiniz bir iş yeri hayal edin! Şirketlerin gelişmesi ve tabii ki çalışanların işten ayrılma oranının düşürülmesi açısından çok önemli olan geri bildirim, bir şirkette ne kadar yüksek olursa çalışan bağlılığı da o kadar yükselir. Çalışanlar, çalıştıkları şirketlerde geri bildirimde bulunma fırsatına sahip olduklarında kendilerini değerli hisseder ve fikirlerine önem verildiğini görürler.


Yorumlar 0

Bir yanıt yazın

You must be logged in to post a comment.

United Arabic EmiratesDutchUSATurkey